Dokuz Eylül Üniversitesince Sabancı Kültür Sarayı’nda düzenlenen programda farklı yaş gruplarından öğrencilerle bir araya gelen Bayraktar, milli teknoloji hamlesi konusunda yapılan çalışmaları anlattı.
Baykar Yönetim Kurulu Başkanı da olan Bayraktar, kurucu bilim insanlarını bünyesinden çıkarmış bir medeniyetin çocukları olduklarını, havacılıkta da Cumhuriyet henüz kurulmuşken büyük bir atılım olduğunu ancak 1950’lere varıncaya kadar havacılığın doğuşundaki bu atılımların yok edildiğini söyledi.
Teknolojik paradigma dönüşümlerinin bir sörf dalgasına benzetilebileceğini dile getiren Bayraktar, şöyle konuştu:
DÜNYADA ŞU ANDA EN MEŞHUR SİLAHLI İNSANSIZ HAVA ARACI BAYRAKTAR TB2
“Paradigma dönüşümlerini teknolojistler, girişimciler veya bilim insanları, aynen bir sörfçünün sörf dalgasını beklediği gibi bekliyor ve önünde olursanız hep önden gidiyorsunuz. Bizim başarımızda da biraz bu yatıyor. Yani bir konuya erkenden başlamış olmak, yükselen bir dalgayı önden görüp ona ve geleceğin teknolojisine bir anlamda bugünden hazır olmak. Aslında işte yürüttüğümüz milli insansız hava araçlarındaki başarının temelini bu oluşturuyor. Dünyada şu anda en meşhur silahlı insansız hava aracı Bayraktar TB2. Havacılıkta Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki atılımların maalesef önünün kesildiğini görüyoruz. Ta ki ikinci dalga çıkıncaya kadar, yani insansız hava araçlarımızdaki serüven başlayıncaya kadar.”
İLK UÇUŞUNU PLANLANANDAN ERKEN YAPTIK
Bayraktar, Cumhuriyet’in 100. yılı hedefi olarak ilk insansız savaş uçağı Bayraktar Kızılelma’nın ilk uçuşunu planlanandan erken, 2022 yılında yaptığını belirterek, “Kızılelma, havacılık muharebesinin geleceği. Artık dünyada son insanlı savaş uçakları üretiliyor. Bundan sonra geliştirilecek olan bütün savaş uçakları insansız olacak. O dünyada bizim takipçi değil oyun kurucu olduğumuzu müjdeleyen uçuş 2022’de geldi ve sonrasında da dünya havacılık tarihine damgasını vuracak uçuşlar gerçekleştirdi.” ifadesini kullandı.
DOĞRU DÜSTURLA YAPMAK İŞİ KIYMETLİ HALE GETİRİYOR
Milli ve özgün insansız hava aracını yaparken bunu doğru bir düsturla yapmanın da işi kıymetli hale getirdiğini vurgulayan Bayraktar, Kovid-19 salgını sürecinde geliştirdikleri solunum cihazını çok sayıda imkanı olmayan ülkeye hediye ettiklerini söyledi. İnsanlara nefes olmak için gayret göstermenin asırları aşacak bir anlamının olduğunu dile getiren Bayraktar, “Bizim medeniyetimizin bize öğrettiği iyilik, güzel ahlak, güzellik, adalet duygularıyla bu teknolojiyi harmanlayarak geliştirirsek bütün bu yaptığımız işlerde ‘neden’ sorusuna verdiğimiz cevaplar asıl anlamını kazanmış olur.” dedi.
İnsanın kendini öncelemeye yatkın bir varlık olduğunu belirten Bayraktar, “Milli teknoloji hamlesi serüveninde yol yürüdüğümüz arkadaşlara hep şunu söylüyoruz. Kendinden öte aileni, ailenden öte cemiyetini, cemiyetinden öte yaşadığın toplumu, yaşadığın toplumdan öte milletini, milletinden öte bütün insanlığın faydasını gözeterek ne yapıyorsan yapmaya çalış. Bunu yaparken ancak bu şekilde en doğru ve verimli bir şekilde hayatını değerlendirmiş olursun. Bunu yaparken dosdoğru bir ahlakla, dosdoğru bir şekilde yaparsan ve insanlığının faydasına olacak şekilde gayretini sürdürürsen ve bunun yanında bugünün yarışlarına değil de yarının yarışlarına, 5-10 sene sonrasının yarışına hazırlarsan dünyanın en iyisini yapabilirsin. İşte milli teknoloji hamlesinin ve bizim verdiğimiz mücadelenin sırrı bu arkadaşlar.” diye konuştu.
CUMHURİYET’İN 100. YILINA YAKIŞACAK
İzmir’de yarın başlayacak TEKNOFEST’i Cumhuriyet’in 100. yılına yakışır şekilde yapacaklarını söyleyen Bayraktar, havacılık tutkusunun, babasının götürdüğü çok ufak bir etkinlik sayesinde doğduğunu ifade etti. Bayraktar, uçaklara özenerek büyüdüğünü belirterek, “Şimdi de robot uçaklar yapıyoruz. İnşallah sizler de gelip orada uçaklara dokunacaksınız ve uzay alanında, teknolojinin tüm diğer sivil alanlarında insanlığa faydalı nice eserler yetiştireceksiniz.” dedi.
TB3, TEKNOFEST’TEN SONRA İLK UÇUŞUNU YAPACAK
Kızılelma insansız savaş uçağının önemine işaret eden Bayraktar, şunları söyledi:
“Dünyadaki birkaç örneğinden birisi. Biz şu anda bunu geliştirme çalışmalarına devam ediyoruz. İnşallah 2024’te ülkemizin kullanımına sunulacak hale gelecek. Dünyadan büyük talep var. Bayraktar TB2, 32 ülkeye ihraç edildi bugüne kadar. Baykar’ın bütün gelirlerinin 20 senede yüzde 82’sinden fazlasının ihracattan oluşmasını sağladı. Öz kaynaklarımızla 1 kuruş hibe, destek almadan gerçekleştirdik. Kızılelma’da ihracattan elde ettiğimiz kaynaklarla gerçekleştiriyoruz. İnsansız hava aracı olarak 20 senede 4 tane hava aracı yaptık. Yani farklı alanlara dağılmadık. Bir alana odaklanarak dünyanın en iyisini yapmayı hedefledik. Başarının önemli unsurlarından bir tanesi de bu arkadaşlar. Öyle çok ‘her şeyi yaparım’ derseniz aşağı yukarı her şeyi vasat yaparsınız.”
Bayraktar, Azerbaycan’da SİHA’ların çok başarılı olduğuna dikkati çekerek, “Türk orduları dünyada ilk defa SİHA’larımızla kazanılan zafere imzasını atmış oldu. Bayraktar TB2’nin hava savunma silahlarını ve aynı zamanda tankları imha etmesi sayesinde oldu. İşte Kızılelma ve Akıncı bundan çok daha gelişmiş mühimmatları, çok daha farklı, faydalı yükler dediğimiz sistemleri taşıyabilecek. Türkiye kocaman akıllı bir mühimmat ailesine sahip. Bunların hepsi 20 senelik, bir anlamda işte savunma sanayinin ‘bağımsız ve hür olacağım’ diyen millileşme düzeni sayesinde gerçekleşti.” diye konuştu.
TB3’ün dünyada kısa pistli gemilere konuşlu ilk SİHA olacağını vurgulayan Bayraktar, sözlerini şöyle tamamladı:
“Biz bu projeyi duyurduğumuzda bizden 1 sene kadar sonra Amerika Birleşik Devletleri’nden insansız hava araçları yapan bir firma ve ondan 1 sene sonra da İsrail’den devlet firması ‘Biz de bu anlamda çalışma yapıyoruz, ilk biz yapacağız’ diye dünyaya duyurdular. Bayraktar TB3 şu anda Çorlu’da. Hemen TEKNOFEST’ten sonra ilk uçuşunu yapacağız. Gemiye inip kalkmakta ilk olacak. Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail, bakalım ilk kim yapacak?”
TEKNOFEST Marşı’nın söylendiği programda DEÜ Elektronik Malzemeler Üretim ve Uygulama Merkezi’ndeki İnce Film Laboratuvarı’na Selçuk Bayraktar ismi verildi.
– “Kaybolan yılları kapatma azmi”
Programın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bayraktar, Türk gençlerinin dünya gençleri arasında hangi seviyede olduğuna dair soru üzerine, geçmişte yeni bir işe kalkışıldığında “oğlum başımıza iş çıkarma” yanıtlarıyla karşılaşıldığını, astronot olmak istediğini söyleyenle dalga geçildiği dönemlerin yaşandığını dile getirdi.
Bayraktar, şunları kaydetti:
“Şimdi ise işte astronotlarımız da geliyor. Bunun yanında dünyaya damgasını vurmuş hava araçları yapan, tasarlayan, ihraç eden bir nesil geliyor. Teknolojinin tüm diğer alanlarında da bunu yapabileceğine inanan bir nesil geliyor. Bizim gençliğimizin şöyle bir avantajı var; yıllarca bu kaybedilmiş zamanı, belki yüzyılları kapatma azmi ve gayreti var. Şu anda bunu da başarabileceğini gördüğü örnekler var. İnanırsa işte geleceğin yarışlarına odaklanırsa, dosdoğru bir yoldan, insanlığın faydasına çalışırsa dünyada lider olabileceğine inanacağı örnekler de var. Bu kaybolan yılları kapatma azmi var. Bu da bizim avantajımız.”
patronlardunyasi.com