HEDEP Muş Milletvekili Sezai Temelli, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2024 bütçesinin görüşmelerinde; “Bu ülkede yoksulluğu, açlığı ortadan kaldıracak en önemli şey tarım teknolojilerindeki gelişme olmalıydı. Baş köşeye oturtmamız gereken bu, ama biz baş köşeye silahı, savaşı koyuyoruz. Baş köşeye bunları koyduğumuz için de bu ülke yoksul ve yoksulların ülkesi oldu. Tarım alanlarının hızla yok olduğu bir ülkeyiz bu yok oluş hızına karşı koyacak bir teknolojik atılım, bu anlamda sanayi ile barışık bir tarım politikası üretilmesi çok büyük önem taşıyor” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2024 bütçe teklifi görüşülüyor. Görüşmelerde HEDEP Grubu adına konuşan Muş Milletvekili Sezai Temelli, özetle şunları söyledi:
“TEKNOFEST’LERLE, SİLAH SANAYİNDEKİ GELİŞMELERLE ÖNE GEÇİP TÜRKİYE’Yİ MÜREFFEH BİR DÜZEYE TAŞIYACAĞIMIZ GİBİ BİR YANILGININ İÇİNDEYİZ”
“Batı merkezli teknolojik yarışın bizi sürüklediği yer yeni bir bağımlılık çarkıdır. Tıpkı 2., 3. sanayi devriminde olduğu gibi. Biz ısrarla TEKNOFEST’lerle, silah sanayindeki gelişmelerle adeta bu kulvarda yarış yaparak öne geçip Türkiye’yi müreffeh bir düzeye taşıyacağımız gibi bir yanılgının içindeyiz. Bunun böyle olmadığını hep beraber yaşıyoruz. Teknolojik gelişmede en önemli şeyin bilimsel çalışmalar olduğunu biliyoruz. Bunun menşei üniversiteler… Bugün üniversite özerkliğinden bahsetmek mümkün değil. Özerklik tümüyle tasfiye edilmiş durumda, peki bilimsel özgürlükten bahsedebilir miyiz, bahsedemiyoruz. En çok atıf endeksine giren akademisyenlerin barış akademisyenleri olduğunu biliyor musunuz? Biz bu barış akademisyenlerini üniversiteden KHK ile uzaklaştırdık; bilimsek özgürlüğü savundukları için, bilim muhaliftir, biat etmez. Bilimsel çalışmaların gelişebilmesinin yolu ülkenin demokratikleşmesi ile o ülkenin hukuk devleti olmasıyla birebir alakalı.
“PROGRAMINIZIN MERKEZİNE EKONOMİK BÜYÜMEYİ ALMANIZ HEDEF OLARAK ÖNÜNÜZE KOYDUĞUNUZ YOLDA YÜRÜMENİZİ SAĞLAMAZ”
Sizin bakanlıklarınız kendi özerk programlarını mutlaka üretmek zorunda. Eğer teknolojik sıçrama istiyorsanız ülkede farklı bir gidişatın önünü açmak istiyorsanız bunun yolu o özerklikten geçer. Sizin programınızın merkezine ekonomik büyüme oturtulmuş. Bu ekonomik büyümeden ne bekleniyor, cari açığın kapatılması, ihracatın artırılması. Dolayısıyla diğer bütün meselelerin çözülmesi sizin de buna uygun eklemlenmeniz isteniyor. Bunun hayalini kurduğunuz, hedef olarak önünüze koyduğunuz yolda yürümenizi sağlaması mümkün değil.
“SANAYİ İLE BARIŞIK BİR TARIM POLİTİKASI ÜRETİLMESİ ÇOK BÜYÜK ÖNEMLİ TAŞIYOR”
Bu ülkede yoksulluğu, açlığı ortadan kaldıracak en önemli şey tarım teknolojilerindeki gelişme olmalıydı. Baş köşeye oturtmamız gereken bu, ama biz baş köşeye silahı, savaşı koyuyoruz. Baş köşeye bunları koyduğumuz için de bu ülke yoksul ve yoksulların ülkesi oldu. Tarım alanlarının hızla yok olduğu bir ülkeyiz. Bu yok oluş hızına karşı koyacak bir teknolojik atılım, bu anlamda sanayi ile barışık bir tarım politikası üretilmesi çok büyük önemli taşıyor. Fakat bizim baş köşede başka bir şey var.
“ÖZEL SEKTÖRÜN ÖNCELIĞI KARDIR, AR-GE’YI, TEKNOLOJIK GELIŞMEYI BIR KAMU POLITIKASI OLARAK ÜRETIP DÜZENLEMEK GEREKIYOR”
İmalat sanayinde çalışanlar bugün çoğunlukla asgari ücretle çalışıyorlar ama o sanayideki firmaların karı 342 milayardan 671 milyara çıkıyor. Bu firmalar AR-GE’ye 16 milyar ayırmışlar sadece ve bu 18 milyardan 16’ya düşmüş, seneye 14’e düşecek bahaneleri kriz. Oysa kar elde ediyorlar, niye karlarını AR-GE’ye ayırmıyorlar? Çünkü düzenleyici bir politikanız yok, özel sektörün iyi niyetine bırakmışsınız. Özel sektörün önceliği kardır, AR-GE’yi, teknolojik gelişmeyi bir kamu politikası olarak üretip düzenlemek gerekiyor. Bu Teknofest’lerle olmaz, o şov. Küçük işletmeler çok önemli bu konuda küçük işletmeleri önceleyecek ve bunlara teşvik verecek bir planın bugün gündeminizde olmasını tercik ederdik. Maalesef yine Kalkınma Plan’ında olduğu gibi sizin bakanlığınızda da bolca hayal dinledik.”
